MEVSİM GEÇİŞLERİNDE BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRMEK İÇİN 5 KOLAY TAVSİYE!

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENİR?

Herkese tekrar merhaba!

Hepimizin tecrübe ettiği gibi mevsim geçişlerinde çeşitli hastalıklarla mücadele ediyoruz ; bağışıklık yapımıza göre kimimiz daha az etkilenirken bir çoğumuz yoğun olarak çeşitli bakteri ve virüslerin etkisi altında kalıyor .Elbetteki önlem alarak yani bağışıklık düzeyimizi arttırarak bu süreci daha sağlıklı atlatmak mümkün. Nedir bunlar ? İnceleyelim...

1-C VİTAMİNİ

-C vitamini yani askorbik asit; güçlü antioksidan etkisi sayesinde zararlı moleküllerle savaşarak hücresel hasarı azaltırken virüs ve bakterilerle savaşan beyaz kan hücrelerinin yapımını da arttırarak hastalıklara karşı vücut direncinin arışında büyük rol oynar.

Bağışıklığımızın düşmesinde zaman zaman yaşadığımız stres faktörünü de değerlendirecek olursak c vitamininin stres hormon seviyelerini de düzenleyici etkisinden dolayı bu yönden de olumlu olarak rol oynadığını söylemek mümkün!

Bu sebeplerden ötürü c vitamini kaynaklarını hastayken veya henüz hasta olmadan tüketmek bağışıklığımızı güçlendirmeye yardımcı olacaktır.

-C vitamininin en yoğun bulunduğu kaynaklarına yönelecek olursak ;

• kuşburnu -çilek

• taze kırmızı biber. -portakal

• maydonoz -limon

• asma yaprağı -böğürtlen

• karnabahar -yaban mersini

• ıspanak

-Bir diğer takviye yöntemi ise oral haplar ve suda çözünen efervesan tabletler

günümüzde eczanelerde ve bazı süpermarketlerde dahi satılmakta olan c vitamini takviyeleri pratik kullanımından dolayı tercih edilmekte

NOT:Bu tarz takviyelerin alımında takipli olduğunuz hekime danışarak ilaç miligramına göre doz ayarlaması yapıp kullanmak büyük önem taşır aynı zamanda besin,vitamin alerjisi olan ve ek hastalıklara sahip olan hastaların hekime danışmadan besin veya medikal takviyeleri kullanmaması gerekir

2-KISA EGZERSİZLERLER VE AÇIK HAVADA YÜRÜYÜŞ

Öncelikle yapacağımız egzersizlerin kısa da olsa düzenli yapılmasının bağışılık sistemimizi yormadan olumlu yönde etkilediğini hatırlatalım

Peki egzersiz yapmanın bağışıklıkla ilgisi nedir?

Egzersiz yapmak bağışıklık hücrelerini harekete geçirir ve bunların çevre dokulardan alınıp kan ve lenflere taşınmasını ve normalden daha hızlı dolaşmasını uyarmış olur

Örneğin açık havada yapılacak 15-20 dakikalık yürüyüşler dokularımızda oksijen seviyesinin artmasına yardımcı olurken kaslarımızıda aktifleştirerek direncimizi artıracaktır

aynı zamanda ortalama haftada 3 kez yapılacak açık hava yürüyüşleri yeni mevsim koşullarına adaptasyonumuzuda artıracaktır böylelikle mevsim değişikliklerinden göreceğimiz hasarı minimuma indirgemiş olacağız

Bunlara ek olarak evde yapılacak 10-15 dakikalık pilates ,yoga egzersizleride yine kas aktivasyonunu artırmaya ve bağışıklık hücrelerinin harekete geçmesine yardımcı olacaktır

3-EL YIKAMA VE AĞIZ HİJYENİ

Bir çoğumuz titiz ve hijyenik olduğumuzu idda etsekte gün içerisinde elimizi ne zaman yıkamamız gerektiğini bilmediğimizde veya ağız ve diş temizliğini yeterince yapmadığımızda farkında olmadan çeşitli ajanları vücudumuza taşıyoruz. Bu duruma engel olmak için farkındalığımızı arttırıp daha çok önlem alarak farketmeden bağışıklık sistemimize giren ve cildimizde ,sindirim ,bağışıklık ve hatta üriner sistemlerimizde çeşitli semptomlara yol açan bir çok bakteri ve virüslerden korunabiliriz

Ellerimizi ne zaman ve nasıl yıkamalıyız?

solda göstermiş olduğum adımları detaylı bir şekilde takip ederek özellikle parmak araları ,avuç içi ve avuç sırtı ve de tırnak aralarımızın temizlendiğinden emin olduktan sonra ;

-mutlaka yemek hazırlamadan önce

-yemek hazırlarken çöpe dokunduysak

-yemek yemeden önce ve sonra

-pişmemiş gıdalara temas ettikten sonra

-diş ,ağız ,yüz, göz temizliğinden önce ve sonra -öksürdükten ve hapşırdıktan sonra

-hayvanlara temas ettikten sonra

-ve de bulunduğumuz ortamdan ,mekandan ,çalıştığımız yerden ayrılmadan önce ellerimizi yıkarsak toplu taşımaya veya aracımıza veya eve getirceğimiz mikrop sayısını azaltmış olacağız

Burada daha çok madde sıralayabiliriz fakat daha çok gözümüzden kaçanları eklemek istedim.

şimdi ağız sağlığına ve dikkat etmemiz gerekenlere geçelim;

Tıpkı ellerimiz gibi ağzımızda bir çok ajanın vücudumuzdaki sistemlere girmek için kullandığı bir çeşit kapıdır.Bu kapının hijyenine dikkat etmediğimizde hem ağzımızda hem diğer dokularımızda mikrop girişine ve üremesine sebebiyet vermiş oluruz bu yüzden günde en az iki kez aşağıdaki tarife uyarak fırçalama yapmalıyız

Fırçayı 45 derecelik açıyla yerleştirdikten sonra diş etleri arasına gizlenmiş bakterileri düşünerek ,diş etlerinden dişlerimize doğru fırçalayalım

Tüm dişlerin dışını içini ve özellikle çiğneme yüzeyini nazik hareketlerle ve ileriye doğru fırçalayalım

ek olarak dilimizi önden arkaya nazikçe fırçalayabilriz

son olarak diş ipleri ve gargara kullanarak ağız ve diş sağlığınızı koruyabilirsiniz

4-PROBİYOTİKLER VE SU TÜKETİMİ

Probiyotikler nedir, bağışıklığımızı nasıl etkiler?

Probiyotikler dediğimiz yararlı bakteriler hem enfeksiyonların önlenmesinde hemde bağışıklığımızın güçlenmesinde rol oynuyor.

Vücutta doğal olarak bulunan bu bakteriler özellikle dengeli bir bağırsak mikrobiyatası hazırlamaya yardımcı olarak bağırsak sağlığını güçlendirir böylelikle besin emilimlerini dolayısıyla vitamin emilimlerini sağlıklı bir şekilde yapılmasına ve zararlı bakterilerin hastalık yapıcı etkilerinin ortadan kalkmasına katkı sağlar.

Yoğurt ,kefir ve lahana turşusu doğal probiyotiklerden bazılarıdır

Aşırıya kaçmamakla birlikte bu besinlerin size özel tüketim sıklığının ölçüsü hakkında bilgi almak için hekiminize danışınız

Hep unuttuğumuz su tüketimi...

Çok iyi bir çözücü sıvı olan su vücudumuzda besinlerin, sıvıların, toksinlerin, hücrelerin, hormonların, ve hatta atıkların kan ve lenf yoluyla taşınmasına yardımcı olur bu yüzden immün sistemin yani bağışıklık sisteminin etkili bir biçimde çalışmasında büyük rol oynar ,günde ortalama 2-3 litre su içmenin faydalı olacağını söylemiş olup evrensel bir değer olmadığını kabul edelim ve yine ideal su ölçümüz için doktorumuza danışalım.

5-UYKU

Bağışıklıkla ilgisinin büyük olmasına şaşırdığımız bir diğer faktör ise uyku düzenimiz.

Uyku; kan basıncını düşürerek kalp ve dolaşım sistemindeki yüklenmeyi azalttığından ,stres seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olan hormonlar salgıladığından ve sistemlerin dinlenmesini sağladığından vücut direncimizi büyük ölçüde arttırır.

uykunun sağladığı bu faydalardan maksimum verim almak için gündüz vakti 13.00 ile 15.00, gece ise 23.00-03.00 arası olarak tavsiye edilir

ideal uyku bebeklerde (0-2yaş)14-16 saat

çocuklarda (5-13yaş) 9-11 saat

ergenlerde (11-18yaş) 8-10 saat

erişkinlerde(18+yaş) ise 7-9 saat olarak tavsiye edilebilir

Herkese sağlıklı günler dilerim , bahsetmemi istediğiniz konular için yorumlarda buluşalım :), sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle...